Sadettin öğretmenin gözyaşları “Keşke 10 yıl daha çalışabilseydim”

Yarım asra yakın meslek hayatının son 17 yılını Ankara Sincan Anadolu Lisesi’nde geçiren 65 yaşındaki Sadettin İlker, okuldaki son vazife gününde his dolu anlar yaşadı. Yaş haddi nedeniyle emekli olan İlker, son dersinin akabinde sınıftan çıktığı sırada beklemediği bir manzarayla karşılaştı. Sadettin öğretmeni kapının önünde yüzlerce öğrencisi alkışlıyordu. Ellerinde karanfillerle öğretmenlerini bekleyen öğrenciler, konfeti de patlattı. Göz yaşlarına hâkim olamayan İlker’in yaşadığı o anlar toplumsal medyada yüz binlerce kere izlendi. Emekli olduğu haftayı ismine ithaf ettiklerini ve bu kadar sıra dışı bir uğurlama beklemediğini söyleyen Sadettin öğretmen, o anları anlatırken öğrencileri tarafından bu kadar sevilmenin sırrını da şöyle paylaştı:

HAYALİMİN ÖTESİNDEYDİ
“Sevildiğimi, sayıldığımı biliyordum. 44 yıl boyunca emek verdim. Aslında son haftalarda çok karmaşık hisler içindeydim. Emekliliğime sayılı günler kaldıkça sevinci, üzüntüyü ve heyecanı bir ortada yaşadım. Beni uğurlamak için bir aktiflik planladıklarını kestirim ediyordum lakin bu türlü bir şeyi hayal dahi edemezdim.

‘HABABAM SINIFI’NIN O SAHNESİ GİBİYDİ
Sınıftan çıktığımda koridor tıklım tıklımdı. O an aklıma Hababam Sınıfı’nın bir sahnesi geldi. Mahmut Hoca’nın hastanede yattığı ve öğrencilerinin hastane bahçesini doldurduğu o anı hatırladım. Kendi kendime ‘benzer bir şeyi yaşıyorum’ dedim. Herkes bir anda alkışladı, konfeti patlattılar. O an dayanamadım ve hüngür hüngür ağladım.

‘44 YILDA HİÇ MÜSAADE YAPMADIM’
44 yıllık meslek hayatı boyunca hiç müsaade almadığını ve rapor kullanmadığını lisana getiren İlker, “İllaki hasta olduğum vakitler oldu lakin sınıfımdaki öğrencilerin dersten geri kalmasına müsaade vermedim. Hastalandığımda bunu öğrencilerime aşikâr etmeden verimli bir formda derslerimi işlemeye devam ettim. İçimdeki öğretme aşkı tüm hastalıklarıma derman oldu” dedi.