Eline beyaz bir poşet tutuşturdular… Yapı çıplak olduğunu sonraki gün fark etti

OTOMOBİLDEN İNDİ, HERKESİN GÖZLERİ FALTAŞI ÜZERE AÇILDI
Filmin baş erkek oyuncusunun gencecik sevgilisi, arabadan inip kırmızı halıya adım atar atmaz herkesin gözleri fal taşı üzere açıldı.

O sırada şimdi 24 yaşında olan genç bayan, yalnızca sinemanın başrolünde oynayan sevgilisine eşlik etmek için oradaydı. Ancak daha birinci andan itibaren gecenin yıldızı oldu. Neredeyse sinemanın oyuncularını bile “yok etti.”

Oysa o geceye kadar birçok kişi onu hakikat dürüst tanımıyordu bile. Bu kadar ilgi çekmesinin nedeni, o genç bayanın üzerindeki elbiseydi.

İlk bakışta öylesine sade lakin aslında öylesine savlı bir elbiseydi ki o. Genç bayan, o geceye damgasını vurduğu üzere bir daha asla hafızalardan çıkmadı. Özetle, bir manada o genç bayan üzerindeki elbise sayesinde ünlü oldu.

O ANLAR HAFIZALARA KAZINDI
Yaşı yetenler, bu anlattığımız olayın kahramanının, günümüzün ünlü yıldızlarından Elizabeth Hurley olduğunu çoktan anladı bile.

O sırada sevgilisi olan ve kendisi de şöhret basamaklarını tırmanmaya yeni başlayan Hugh Grant’a Dört Nikah Bir Cenaze (Four Weddings and a Funeral) sinemasının galasında eşlik eden sevgilisi Elizabeth Hurley idi.

O sırada 29 yaşında olan Hurley, gece için siyah dümdüz bir elbise giymişti. Elbisenin derin göğüs dekoltesi, derin yırtmacı vardı. Yan tarafındaki çengelli iğne gibisi aksesuarlar ise bu elbisenin en dikkat cazip ayrıntısıydı.

Ünlü moda firması Versace’nin imzasını taşıyan bu elbise sayesinde Elizabeth Hurley o gecenin yıldızı olmakla kalmadı, bu kıyafeti onun geleceğini de belirledi. Yani şöhretine büyük bir katkı sağladı. Hurley o geceki tercihiyle “kırmızı halıda bütün vakitlerin en ikonik görüntüleri” ortasında yerini aldı.

BOY AYNASI OLMADIĞI İÇİN NASIL GÖRÜNDÜĞÜNÜ TAM OLARAK BİLMİYORMUŞ
Bugün 57 yaşında olan Elizabeth Hurley, işte o elbisenin hikayesini, Dört Nikah Bir Cenaze sinemasının galasına giderken o elbiseyi nasıl giydiğini ve sonrasında olanları, Today isimli programda bir sefer daha anlattı.

BEYAZ PLASTİK BİR TORBANIN İÇİNDEN ÇIKTI
Filmin başrol oyuncusu Hugh Grant’e eşlik etmek için gittiği galada bir anda dünyanın ilgi odağı haline gelen Hurley, söylediğine nazaran elbiseyi üzerine giydikten sonra nasıl göründüğünü aynada son kere denetim edememiş bile.

Bunun nedeni de yaşadıkları meskende bir uzunluk aynası olmaması. Bakın nasıl anlatıyor Elizabeth Hurley: ” Hugh ve ben tek yatak odalı küçük bir konutta yaşıyorduk. Yatak odamızda bir uzunluk aynası yoktu. Bu yüzden sonraki gün gazetelerde kendi fotoğrafımı görünceye kadar elbisenin üzerimde nasıl durduğunu bilmiyordum.”

Hurley elbisenin kendisine nasıl ulaştığını da anlattı:”O günlerde moda hakkında bir fikrim yoktu: Ancak Hugh’un galası için de giyecek bir elbise bulmam gerekiyordu. Bir ofise gittiğimi hatırlıyorum. Beyaz plastik bir poşetin içinde bir elbise buldular ve bana verdiler. Ben de onu giydim. “

Eve gidip elbiseyi giydiğini saçını ve makyajını da kendisinin yaptığını anlattı Hurley, Hatta uzunluk aynası olmadığı için Hugh Grant ile kava ettiklerini bile söyledi.

SANSASYON YARATACAĞINI BİLMİYORLARDI
O gece galaya giderken ne sevgilisi Hugh Grant ne de kendisi Hurley’in üzerindeki elbisenin bu türlü büyük bir sansasyon yaratacağından habersizdi. Zati genç çiftin bu türlü bir beklentisi yoktu.

Bu ortada, sinema de tıpkı elbise üzere büyük bir ilgi çekti. Elizabeth Hurley, sonraki gün olanlar hakkında şöyle konuştu: “Ertesi gün gazetelerde, hem sinema hem de elbise hakkında çok sayıda haber çıktı, bu şaşırtıcıydı. Ancak elbette ikimiz de o gece olanlar için minnettarız.”

KEŞKE DAHA AĞIRBAŞLI BİR ELBİSE GİYSEYDİM
Hurley’in o gece giydiği elbise sahiden de hafızalara kazındı. Ortadan geçen vakit içinde çeşitli ünlü yıldızlar, o elbisenin taklidi olan ya da ondan esintiler taşıyan elbiselerle kırmızı halıda yürüdü.

Hurley, her ne kadar o siyah elbise sayesinde bir anda dikkat çekip şöhret olsa da elbisenin abartılı dekoltesi yüzünden birtakım pişmanlıkları olduğunu da gizlemedi.

Hurley, yıllar evvel verdiği bir röportajda “Eğer o gece o elbiseyi giymeseydi, bugün daha pahalı bir oyuncu olabileceğini” ileri sürmüştü.

2016 yılında Mail on Sunday gazetesine konuşan Hurley “Belki de o gece daha ağır başlı bir elbise giyseydim, mesleğim çok daha farklı bir yolda şekillenebilirdi. Daha çok ciddiye alınan bir oyuncu olabilirdim” dedi. Hurley, Dört Nikah Bir Cenaze sinemasının galasında daha farklı bir manzara sergileseydi, Ulusal Tiyatro’ya katılıp daha pahalı bir oyuncu haline gelebileceğini savundu.

Hurley her ne kadar “Daha ağırbaşlı bir elbise giyseydim, bir oyuncu olarak daha fazla dikkate alınırdım” dese de tekrar de o çizgiler onun kırmızı halıdaki giysi tercihini de şekillendirdi. Hurley, ilerleyen yaşına karşın şov dünyasının en yiğit giyinen yıldızlarından biri olarak biliniyor.

SEVGİLİ DEĞİLLER LAKİN DOSTLUKLARI SÜRÜYOR
Elizabeth Hurley, o gece el ele tutuşarak galaya gittiği Hugh Grant ile uzun mühlet birlikte olduktan sonra yollarını ayırdı. Ancak eski çiftin dostluğu baki kaldı.

Hatta iş insanı Steve Bing’den dünyaya gelen oğlu Damian’ın vaftiz babası bile Grant oldu.Bu bahiste yeniden Mail On Sunday gazetesine verdiği röportajda şunları söylemişti: ” Eski sevgilileriniz sizin hayatınızın bir kesimi olur, siz de onların hayatının. Birlikte inişler ve çıkışlar yaşamışsınızdır. Bu yüzden onlar aileden biri üzere olur. Ancak gün gelip ayrıldığınızda onları “fotoğraflardan kesip atmazsınız, ya da hiç konuşmamak üzere bir yolu seçmezsiniz.” Bir orta Liz Hurley, Arun Nayar ile birlikteyken, Grant’ın da eşlik ettiği bir tatile teğe çıkmışlardı.

ALDATINCA BOŞANDILAR
Hurley, Grant ile ilgisini bitirdikten sonra Hint asıllı iş insanı Arun Nayar ile 2004 yılında evlendi. Çift, 4 yıl sonra boşandı. Bu boşanmanın gerisinde büyük bir skandal vardı.

Çünkü Hurley, ünlü atlet Shane Warney ile kocası Nayar’ı aldatırken yakalanmıştı. Hurley ile Warne nişanlandılar lakin sonra yolları ayrıldı. Bu ortada Hurley’in iki eski birlikteliğini yaşadığı Steve Bing’in de Shane Warne’nin de şoke edici bir formda hayatlarını kaybettiğini hatırlatalım.

‘HUZUR İÇİNDE UYU ASLAN YÜREKLİM’
Hurley, Warne’nin vefatının akabinde duyduğu üzüntüyü bir toplumsal medya paylaşımıyla söz etmişti.

2000 yılında Shane Warne uğruna, gösterişli bir formda evlendiği eşi Arun Nayar’dan ayrılan Hurley, Shane Warne ile birlikte çekilen bir dizi fotoğrafını paylaştı. Hurley bu eski fotoğraflarla birlikte “Güneş sonsuza kadar bulutların ardına girmiş üzere hissediyorum. Huzur içinde uyu benim aslan yüreklim” bildirisine da yer verdi paylaşımında.

OĞLUNUN BABASI CANINA KIYDI
Hurley’in tek çocuğu Damian’ın babası Steve Bing, 2020 yılında Los Angeles’taki meskeninde canına kıydı.

Emlak zengini olan dedesinden kalan 600 milyon dolar mirası aldıktan sonra sinema yapımcılığına başlayan Bing, 55 yaşındaydı.

Los Angeles’taki konutunun 27’nci katından atlayan Bing’in olay yerinde hayatını yitirdiği duyuruldu. Amerikan basınında Bing’in corona virüsü salgını sırasında ruhsal istikrarını yitirdiğini ileri sürdü.

Elizabeth Hurley ile Steve Bing bir müddet romantik bir alaka yaşamıştı. Bu alakadan gebe kalan Hurley oğlu Damian’ı dünyaya getirdi. Fakat Bing, bebeğin babası olduğunu bir müddet reddetti. Sonra yapılan DNA testlerinde Damian’ın, Bing’in oğlu olduğu ortaya çıktı.

NİCE SİNEMASEVERİN HAFIZASINDAN HİÇ SİLİNMEDİ
Gelelim, Elizabeth Hurley’in galasına gidip “ortalığı birbirine kattığı” Dört Nikah Bir Cenaze (Four Weddings and a Funeral) sinemasına.

Çünkü bu sinema de bir devrin hafızalara kazınan üretimlerinden biri. Direktörlüğünü Mike Newell’ın üstlendiği sinemanın başrollerinde Hugh Grant’in yanı sıra Andie MacDowell, Kristin Scott Thomas ve Charlotte Coleman’ın da ortalarında bulunduğu kalabalık bir takım rol alıyordu. Dört Nikah Bir Cenaze, romantik sinemalar ortasında birkaç neslin hafızasında silinmez izler bıraktı.

FİLMİN KONUSU: Sinemada, birinci başta; Charles isminde, kızlarla yalnızca gönül eğlendirip hiç bir vakit evlilik vaadinin altına girmeyen bir “heartbreaker” tiplemenin maceralarına şahit olacağız. Lakin berbat bir sürpriz onun da peşini bırakmaz: Bir gün bir arkadaşının düğününde hayatının kadınıyla karşılaşınca tüm hesapları alt üst olur. Çünkü Amerikalı Carrie’ye aşık olmuştur. Fakat Charles yiğitliğe gölge düşsün istememektedir ve işte bu yüzden bir türlü hislerini söz edemez!