Annesiyle babasının aşkı büyük skandal olmuştu: O artık dünyanın en beğenilen bekâr genç kızı.. Üstelik tacı ve tahtı da var

GELECEKLERİ KIZ ÇOCUKLARINA EMANET
Şu anda tahtta oturan babası Kral Felipe’nin akabinde birinci sırada olan Leonor, geçen hafta 18 yaşına girdi.

Resmi merasim halkın ve olağan ki bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşti. Akşam da Leonor için yalnızca aile ve yakınlarının katıldığı diğer bir kutlama düzenlendi.

Leonor’un hiç olmadığı kadar ön plana çıkması da Avrupa’da varlığını sürdüren monarşi ailelerinin gelecek jenerasyonlarına çevirdi bütün bakışları. Zira bu nesilde yalnızca Leonor yok.

?

Tıpkı onun üzere vakti gelince babalarından tahtı devralacak diğer gençler de var. Üstelik bunların pek birden fazla da geçmişte alışıldığı üzere erkek değil kız çocuklar…

Bu prenseslerin kimileri ülke yasalarında yapılan değişiklikler sayesinde, kimileri da erkek kardeşleri olmadığı için tahtın birinci sıradaki varisi pozisyonunda.

İspanya’nın yanı sıra Hollanda, Belçika ve Norveç tahtları görünüşe nazaran çok da uzak olmayan bir gelecekte bu genç prenseslere emanet edilecek.

Elbette onlar da gelecekteki bu misyonlarına uygun bir hazırlık sürecinden geçiyor. O denli ya da bu türlü genç prensesler bütün dünya medyasının ve monarşi meraklılarının çok ilgisini çekiyor…

TAHTI BABASINDAN DEVRALACAK
İşte bunlardan biri de Norveç’in veliaht prensesi Ingrid Alexandra. Şu anda 19 yaşında olan genç kız, birinci sıradaki veliaht olan babası Prens Haakon’un akabinde tahta çıkacak.

18 yaşına girişi tıpkı Leonor üzere gösterişli ve üstelik milletlerarası bir merasimle kutlanan Ingrid Alexandra, dünya sosyetesinin en beğenilen bekar genç kızlarından biri olarak biliniyor.

Ingrid Alexandra, bir yandan taht sırasını beklerken bir yandan da boş durmuyor. Prens Haakon ile Prenses Mette Marit’in birinci çocuğu olan Ingrid Alexandra, eğitimini tamamladı ve sonra beklenmedik bir karar aldı.

Geç kız, her türlü lüksün bulunduğu ve ailesiyle birlikte yaşadığı Skaugum Malikanesi’ni terk etti ve Oslo’da iki odalı bir apartman dairesine taşındı.

Ingrid Alexandra’nın yaşamak için seçtiği bölgesinin özelliği ise birçok arkadaşının da tıpkı yerde yaşaması. 

O DA BİR YIL ASKERİ EĞİTİMALACAK
Güzelliğiyle de dikkat çeken Ingrid Alexandra, geçtiğimiz haziran ayında lise eğitimini tamamladı. Sonra da okulda asistan olarak çalışmaya başladı. Genç kız tıpkı vakitte Uranienburg Okulu’nda etraf gönüllüsü olarak da vazife yapıyor. 

Ingrid Alexandra’yı da tıpkı “mevkidaşı” Leonor üzere bir vazife bekliyor. Genç kız bir yıl boyunca askeri eğitim alacak.

Ingrid Alexandra, tahta geçtiğinde ülkesi için de bir tarih yazacak. Genç kız ülkesinde yüzyıllar sonra tahta geçen birinci hükümdar kraliçe olacak.

Bu ortada Ingrid Alexandra’nın öyküsü bu tıp bir hayat sürenler için bilindik çeşitten. Veliaht bir baba ile onun eşi olan bir annenin kızı. Ancak genç prensesin annesinin hikayesi ise değişik.

ANNESİNİN ÖYKÜSÜ BAMBAŞKA
Gelecekte kraliçe olacak Ingrid Alexandra’nın annesiyle babasının evlenmesi öncesinde ülkede büyük bir skandal çıkmıştı. Bunun nedeni de genç prensesin annesi Mette Marit’in geçmişi ve kimliğiydi.

Aslına bakılırsa artık prensler, kendileri üzere “mavi kanlı” olmasa da yani öbür bir kraliyet ailesinden gelmese de halktan bayanlarla hayatlarını birleştirebiliyor. Bunun birçok örneği de var, İsveç’te, İspanya’da ve İngiltere’de.

Üstelik Prens Charles ve Prens Harry örneğinde olduğu üzere bir prens, daha evvel evlenip boşanmış bir bayanla da hayatını evlenebiliyorlar artık. 

KRAL VE KRALİÇE BU AŞKI DUYUNCA DEHŞETE KAPILDI
2000’lerin başında tahtın birinci sıradaki veliahtı Prens Haakon, Mette Marit Tjensen’e gönlünü kaptırıp evlenmek isteyince ailesi şoke oldu.

Çünkü Mette Marit Tjensen onların anlayışına büsbütün aksi bir gelin adayıydı. Üstelik bunun tek nedeni de Haakon’la tanışmadan evvel nikahsız bir beraberlik yaşayıp bir de çocuk dünyaya getirmiş halktan biri olması değildi. Bunlara ek olarak uyuşturucu, arbedeye karışmak üzere nedenlerle başı polisle kedere girmişti.

BÜYÜCÜ OLDUĞU BİLE İLERİ SÜRÜLDÜ
Oğlunun babası, kokain yüzünden mahpusa girince bir kafede garsonluk yapmaya başlayan Mette Marit ile Prens Haakon, bir rock konserinde tanıştı.

Marit, o sırada bu cins konserleri hiç kaçırmıyordu. Onun hoşluğundan etkilenen Haakon, kim olduğunu söylemeden Marit ile yakınlaştı. Çift, konserin akabinde da görüşmeyi sürdürdü.

İlişki ortaya çıkınca, üstelik Prens Haakon Mette Marit ile evlenmek isteyince halk da Norveç kraliyet ailesi de Marit’i gelin olarak istemedi.

Öte yandan basın da Mette Marit’e az çektirmedi. Daima onunla ilgili skandallar gazete manşetlerinde yer aldı. Hatta bir büyücü olduğu ve Prens Haakon’un aklını da bu halde çaldığı bile ileri sürüldü.

AYNI KONUTTA YAŞAMAYA BAŞLAYINCA KRALİYET AİLESİ KABULLENMEK ZORUNDA KALDI
Prens Haakon, aşkını savunup onunla birebir konutta yaşamaya başlayınca ailesi de ikili “zeytin dalı” uzattı. Mette ile Haakon’un aşkına katı kraliyet kuralları bile karşı duramadı.

Çift, 25 Ağustos 2001’de evlendi. Artık kocası tahta çıktığında kral eşi olacak Mette Marit, o devirde küçük olan ve eski birlikteliğinden dünyaya gelen oğlunu da yanına alıp yeni hayatına başladı.

Ama evlilikten sonra “prenses” unvanını alan Mette Marit’in yeni hayatındaki birinci günleri de çok rahat geçmedi.

Evlendikten iki yıl sonra oğlunun babasıyla saklı bir münasebet sürdürdüğü tezleri basına yansıdı. Hatta ondan bir sefer daha gebe kaldığı haberleri de eklendi buna.Fakat vakit geçtikçe onun için makûs vakitler da geride kaldı.

50 yaşındaki Mette Marit, bir kızı, bir oğlu ve kocasıyla memnun ve sakin bir hayat sürdürüyor.