Aile Çıkmazı oyuncularından özel açıklamalar: Bizim ortamızda ego savaşı olmaz

◊ “Aile Çıkmazı” sinemasının dörtlüsü nasıl bir ortaya geldi?

Muharrem Türkseven: Yapımcı birinci beni aradı. “Muharrem, bir güldürü sineması çekeceğiz. Kimler olsun” dedi. Dedim ki “Bihter Dinçel, Ferit Aktuğ ve Ruhi Sarı olmazsa olmaz.” İşin latifesi bir yana, Özgür Akçay direktör arayışındaydı. Ben de Emre Bahadır Çırakoğlu’nu önermiştim. Genç nesilden, başarılı bir direktör. Onları tanıştırdım ve anlaştılar. Sonra ilmek ilmek örüldü süreç.

◊ Önceden tanışıyor muydunuz?

Ruhi Sarı: Muharrem ile bu sette tanıştık lakin Ferit ve Bihter çok eski arkadaşım.

Bihter Dinçel: Bizim Ruhi ile çocuklarımız 8 yıldır birebir sınıftalar.

Ruhi Sarı: Veli de olduk birlikte.

Ferit Aktuğ: Çabuk kaynaştık. Muharrem ve Bihter ile burada tanıştım lakin eski arkadaşlarım üzere oldular.

Ruhi Sarı: Oyuncuların tamamında var olan bir şey bu aslında, tanışmasak da karşılaştığımızda arkadaşmışız üzere yaklaşıyoruz birbirimize.

◊ Aslında her vakit bu türlü olmayabiliyor. Ego durumları devreye girerse mesela…

Muharrem Türkseven: Bizim grubumuzda herkes o kadar tevazu sahibi ki. Oyuncular bazen burunlarından kıl aldırmayabiliyor. Bizim grubumuzda hiç o denli biri yok. Herkes çok mütevazı. Münasebetiyle birinci gün “Hadi bir kahve içelim” deyip özel öykülerimizi anlatabiliyoruz. Bu kolay oluşmuyor lakin oluşunca her şey çok keyifli gidiyor.

◊ Canlandırdığınız karakterlerin muhakkak başlı özellikleri neler?

Bihter Dinçel: Perihan karakteri, Muharrem’in canlandırdığı Fedai’nin ablası, Ferit’in rolü olan Şevket’in de karısı. Arkeolog akademisyen bir bayan.

Muharrem Türkseven: Fedai sinemanın zıpırı, asalak yaşayanı. Yiğit görünen fakat gölgesinden korkan bir adam. Yaşamaktan keyif aldığı, tutunduğu kolları var. Eniştesiyle filan da ortası çok düzgün. Ablasına çok bağlı olduğu için eniştesinin ablasını sahiplenmesi ona çok uygun geliyor.

Ferit Aktuğ: Seviyoruz Fedai’yi. Ailemde olmasını istemeyeceğim bir karakter. Lakin bizim ailede de var ona emsal biri.

Muharrem Türkseven: Hem yaka silkersin hem de yanında daima olsun istersin o denli bir karakter. Aslında Fedai’den çok var toplumda.

Ferit Aktuğ: Şevket karakteri çok düz, bildiğimiz Türk erkeği. Başta eşine çok ilgili, âşık fakat yıllar geçtikçe o ilgisi azalmış ve bunun farkında değil. Karısının ona çeşitli sinyaller vermesine karşın yıllar içinde bunu göz arkası etmiş ve artık ilgileri makus bir noktaya gelmiş. Onu toparlamaya çalışıyor. Yeterli bir adam. Âşık olduğu bayana tekrar hislerini anlatmaya çalışıyor.

◊ Siz de klasik Türk erkeği misiniz?

Ferit Aktuğ: Klasik taraflarım vardır.

◊ Ruhi Beyefendi, sizin rolünüz nasıl?

Ruhi Sarı: Bir çıkmazı daha çıkmaz hale getirmek isteyen, ailenin başına çorap ören Mısırlı bir adamı oynuyorum. Öteki tüyo veremem lakin şimdiye kadar canlandırmadığım bir karakter olduğunu söyleyebilirim. Bu türlü hoş beşerlerle oynamak son derece de keyifli oldu.

Muharrem Türkseven: Sette “ben ön plana çıkayım” fikrinden çok birbirimize bir şeyler katabilmenin peşindeyiz.

◊ Ego savaşı yok aranızda…

Muharrem Türkseven: Benim Ferit abi ile bir sahnem varsa, “ondan nasıl rol çalarım” diye düşünmüyorum. Bunu aslında hiçbirimiz düşünmüyoruz. “Bu sahnede ne yaparız da bu karakteri bir basamak üst taşırız” diye düşünerek ilerliyoruz. Bu çok değerli bir şey. Açık aramak ve bulmak kolaydır. Fakat burada açığı elbirliğiyle kapatan bir grup var. Bu çok samimi geliyor bana.

Ruhi Sarı: Takım olabilmek, birlikte hareket edebilmek her alanda değerli. Bu o kümesi üst çıkartır. Bir kişinin öne çıktığı düzgün sinema yoktur hiçbir vakit. Ekip halinde güzel bir iş yaparsın. Makus bir sinemanın uygun oyuncusu olmaz.

KİLYOS’TA MISIR YARATTIK

◊ Hikaye Mısır’da geçiyor ancak çekimler Mısır’da olmadı değil mi?

Bihter Dinçel: Kısa bir müddet Mısır’da geçiyor. Onu da havalar çok sıcak olduğu için orada çekemedik yoksa gidecektik! (Gülüyor)

Ferit Aktuğ: “Burası böyleyse orası kim bilir nasıldır” dedik!  

Bihter Dinçel: Ferit de Muharrem de hiç sevmez sıcakları, çabucak iptal edilsin dedik.

Kilyos’ta şahane  bir alanda Mısır yarattık.

Ruhi Sarı: Ben Mısır’da bekliyordum, baktım ki gelmiyorlar ben gittim! (Gülüyor)

Muharrem Türkseven: Espri yapıyoruz lakin hakikaten Mısır’a gidilecekti aslında. Takvimler birbirine uymadı, denk getiremedik. Ancak devam sineması Mısır’da çekilecek.

◊ Devam sineması de mi olacak?

Muharrem Türkseven: Evet, şu an senaryosu yazılmaya başlamış.

◊ Filmin vizyona girmesi ne vakit planlanıyor?

Bihter Dinçel: 2024’ün ocak yahut şubat ayı planlanıyor.

◊ Sizin kendi ailelerinizde sinemada olduğu üzere sizi güç duruma sokan, komik ve sivri bir karakter var mı?

Muharrem Türkseven: Ben varım.

Ferit Aktuğ: Kendi ailende de sen mi varsın? Benim kuzenim mesela bizdeki Fedai’ye benzeri bir karakter. Karakola düşer, iki gün ortada yoktur. Sonra döner, bir bakarız dayak yemiş… O denli durumlarda ya beni ya da abimi arar. Başı daima sıkıntıdadır ancak yanında da çok eğlenirsin.

Muharrem Türkseven: Fedai nerede diyoruz ya, Fedai her yerde!

Ruhi Sarı: Muhtemelen ben de bizim ailenin sorunlu çocuğuydum lakin en eğlencelisi de benimdir.

Bihter Dinçel: En zıpır bizde de benim herhalde. Ablamın gitmesi gereken baloya konuttan kaçıp ben gitmiştim mesela 8 yaşında. Bir de tuhaf makyajlar yapıp komşuları korkuturdum.

Muharrem Türkseven: Çanakkale Küçükkuyuluyum ben. Arkadaşımla iskelede balık tutuyorduk. “Beni buradan atabilirsin” dedim. “Yüzme biliyor musun” diye sordu. Olağan ki bilmiyordum. Beni attı ve o denli yüzmeyi öğrendim.

Ruhi Sarı: Yüzde 50 talihi varmış. Yüzdü, bugün Fedai oldu.

Ferit Aktuğ: Tabii, Vedai olurdu o zaman!

◊ Daha çok güldürü işlerini mi tercih ediyorsunuz?

Ferit Aktuğ: Ben kendi adıma o denli tercih ediyorum. Vurdulu kırdılı işlerde yer almayı sevmiyorum.

Ruhi Sarı: Benim için o denli bir kıstas yok. Kendimi ilişkin hissettiğim her işin içinde olmak istiyorum.

Bihter Dinçel: Ben de ayırt etmem ve heyecan duyduğum her işte yer almak isterim. Lakin Ferit’e de katılıyorum. Şiddet içerikli bir yere gidiyorsa konu, istediğim kadar seveyim o denli işin içinde yer almak istemem. Güldürü oynamak çok keyifli alışılmış. Dramda da konutunuza 6 saat ağlayarak, gözleriniz kıpkırmızı dönüyorsunuz. Güldürüde ise gülmekten karnınız ağrıyarak… Diğer birilerini de güldürüyor olmak farklı bir şifalanma alanı.

Muharrem Türkseven: Ben de öyküyü, karakteri sevdiğim sürece ayırt etmem güldürü yahut dram diye. O rolü layıkıyla yerine getirmeyi hedeflerim.

SICAK BİR AİLE FİLMİ

 

■ Seyirciler bu sineması neden izlesin?

Ruhi Sarı: Neden izlemesin! (Gülüyor)

Ferit Aktuğ: Sıcak bir aile sineması. Çok sıcaktı gerçekten!