Ibrahim Sehic’ten özel açıklamalar! ‘Fatih Terim istedi, Galatasaray’a imza atmak üzereydim’ Icardi ile arbedesi, Dzeko, Livakovic…
2020 yılından beri Konyaspor forması giyen ve geride bıraktığımız dönem 33 maçta yeşil-beyazlıların kalesini koruyan Boşnak kaleci Ibrahim Sehic, Al-Khaleej’le 2 yıllık mukavele imzaladı. Daha evvel Mersin Antrenman Yurdu ve Erzurumspor FK formaları da giyen tecrübeli file bekçisi, Erzurumspor FK’da oynadığı periyot “TFF 1.Lig’in en az gol yiyen kalecisi” unvanını kazandı. Son periyotta Cristiano Ronaldo, Karim Benzema, Roberto Firmino, N’Golo Kanté üzere dünya yıldızlarının transfer olduğu Suudi Arabistan Pro Ligi’nde Al-Khaleej formasıyla uzunluk gösterecek olan 34 yaşındaki Sehic, Bosna Hersek Ulusal Takımı’nda da 50 müsabakaya çıktı. Başarılı eldiven, Muhteşem Lig serüveni başta olmak üzere vatandaşı Edin Dzeko, ulusal kalecilerimizin performansı, Fenerbahçe’ye transferi konuşulan Hırvat kaleci Dominik Livakovic ve Galatasaray’a iptal olan transferi hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
“GEÇEN DÖNEM BİZİM İÇİN ÇOK SIKINTI GEÇTİ, DAHA GÜZELİNİ YAPABİLİRDİK”
Süper Lig’de geçen dönemi 51 puanla 8. sırada tamamladınız. Konyaspor’daki son döneminizi kıymetlendirir misiniz?
Geçen dönem bizim için çok sıkıntı geçti. Dönem bizim için sahiden güzel başlamıştı. 6 maç kalemizde gol görmedik ve birinci 6-7 maç sonrasında Harika Lig’de birinci 2’de yer almıştık. Bence güzel de oynuyorduk lakin sonra grupta sakatlıklar yaşandı. Kulübümüz, antrenörümüzle yollarını ayırma kararı aldı. Zorluklarla çaba ettik. Yeni antrenör bulmakta zorluklar yaşadık. En yeterli performansı göstermek için vakte muhtaçlığımız vardı. Garip bir dönem oldu. Ligde çok fazla orta vardı. Dünya kupası, zelzele ve seçimlerden ötürü Üstün Lig’e çok fazla orta verildi. Hepimiz için kuvvetli bir süreçti. Transfer devri âlâ kıymetlendirilemedi. Daha güzelini yapabilirdik. Karagümrük’le birebir puana sahiptik ve ligi 8.sırada bitirdik. Başımızdan geçen epey olaya karşın bulunduğumuz pozisyondan keyifli olmalıyız.
“KALECİLİK, KADROYA İNANÇ AŞILAYAN VE GOL YEMEMEK İÇİN EN DEĞERLİ MEVKİ”
Türkiye’de, Erzurumspor ve Konyaspor formalarıyla TFF 1. Lig ve Harika Lig’de en az gol yiyen kalecilerden oldunuz. Başarılı performansınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Kalecilik, gol yememek için en değerli mevki. Gruba itimat aşılayan konum bu. Ekibime her vakit faydalı olmak için en uygun formda çalışıyorum. Konya’daki 3 dönemim da çok düzgün gitti. Dikkatli bir biçimde grubuma yardımcı olmaya çalıştım. Bana verdiği özellikler için Allah’a şükrediyorum. Beni destekledikleri için aileme ve grup arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Kadronuz sizi bu kadar desteklediği vakit işinizi yapmak daha kolay oluyor.
“GENÇ ANTRENÖRLER, TÜRK FUTBOLUNA FARKLI BİR MANTALİTE GETİRİYOR”
Uzun yıllar Türkiye’de futbol oynadınız. Türk futbolu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’ye 2011 yılında geldim. Futbol Türkiye’de çok değişti. Birebir vakitte kurallar da değişti. Futbol büyümeye devam ediyor. Türkiye’de genç hocaların çalışmaya başlamasından memnuniyet duyuyorum. Futbolumuza farklı bir mantalite getiriyorlar. Getirdikleri mantalite, çağdaş futbol ve Avrupa ekipleri üzere oynamak için çok değerli. Böylelikle Avrupa ekipleriyle daha âlâ halde başa çıkabiliyoruz.
“TÜRKİYE’DE, TARAFTARLARDAN ÖTÜRÜ KALECİLERİN ÜZERİNDE FAZLA BASKI VAR”
Sizce Türkiye’de kaleciler üzerinde bir baskı var mı?
Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde kalecilerin üzerinde bir baskı var. Taraftarlardan ötürü burada baskı biraz daha fazla. Bu işimizin bir kesimi. Kalecilik üzere kritik durumlarda oynuyorsanız bu türlü şeylere alışık olmanız gerekiyor. Ben baskıyı daha çok seviyorum. Adrenalin, yüksek tansiyon ve baskıyı kaldırmayı seviyorum. Bu tip hisler size mevkinizi yaşattırıyor. Bu durum kalecilerle öteki oyuncuları birbirinden ayırıyor. Oynaması çok hassas bir durum.
“ALTAY, UĞURCAN, MERT VE DOĞAN ÜZERE YETENEKLER VAR. TÜRKİYE GELECEK YILLARDA KALECİ SORUNU YAŞAMAZ”
Türkiye’de uzun müddettir futbol oynayan bir kaleci olarak Türk kalecilerin potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangi kalecileri beğeniyorsunuz?
Türkiye’nin gelecek yıllarda kaleci derdi çekeceğini düşünmüyorum. Birçok yeni kaleci var. Bu kalecilere çağdaş futbola uygun çalışmalar yaptırılıyor. Altay, Uğurcan, Mert Günok ve Doğan Alemdar üzere çok fazla yetenekli kaleciler var. Şayet bu türlü çalışmaya devam edip işlerine odaklanırlarsa Türkiye’nin kaleci sorunu yaşayacağını düşünmüyorum.
“FATİH TERİM BENİ İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ, GALATASARAY’A İMZA ATMA FIRSATIM OLDU”
Geçtiğimiz yıllarda Galatasaray’a transferiniz konuşulmuştu. O dönem transferinizde neler yaşandı?
Evet, Konyaspor’a gelmeden evvel Galatasaray’a imza atma fırsatım olmuştu. Konyaspor için sıhhat denetiminden geçerken Galatasaray’dan telefon geldi. Muslera’nın bir sakatlığı olduğu için Galatasaray’la görüşmüştüm. FATİH TERİM ve kaleci antrenörleri beni istediklerini söyledi lakin Konyaspor’a kelam vermiştim ve transferim bitmek üzereydi. Transferim imzaya kalmıştı diyebilirim. O durumdayken Galatasaray’a gitmek beğenilen olmazdı. Böylelikle Konya’da kalmaya karar verdim. Ailemin yarısı Galatasaray taraftarıydı. Onlar Galatasaray’a gitmemi istiyordu. Galatasaray büyük bir kulüptü zira. Konyaspor’a daha evvelce kelam verdiğim için sözümden caymak benim yapabileceğim bir şey değildi. Daha sonra Konyaspor’la güzel bir dönem geçirmiştim. Konyaspor’la ligi 3.bitirmiştik, bundan ötürü verdiğim karardan ötürü mutsuz değilim. Demek ki yazgım böyleymiş. Konya’da yaşadığım çok fazla anı var. Orada yeterli beşerler tanıdığım için çok memnunum.
“FENERBAHÇE, EDİN DZEKO’YA SAHİP OLDUĞU İÇİN KENDİNİ ÇOK ŞANSLI HİSSETMELİ”
Fenerbahçe’nin yeni transferi, tıpkı vakitte ulusal ekipten arkadaşın olan Dzeko’nun potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dzeko’yla çocukluğumuzdan beri tanışıyoruz. Bir arada büyüdük. Bosna’da birebir grupta oynamıştık. Dzeko, alışılmış ki büyük bir oyuncu. Onun hakkında bir şey söylemeye gerek yok. 3 ay evvel Inter’le Şampiyonlar Ligi’nde final oynaması dahi onun kalitesini yansıtıyor. Kişiliği ve ekip arkadaşlarına yardımcı olması onun en değerli özelliğidir. İnanılmaz bir santrfor. Dzeko, ekip oyuncusudur. Fenerbahçe, Dzeko’ya sahip olduğu için kendini çok şanslı hissetmeli.
“LİVAKOVİC ÜZERE BİR KALECİYİ TRANSFER ETTİĞİNİZDE KUSUR YAPMA OLASILIĞINIZ ÇOK DÜŞÜKTÜR”
Fenerbahçe, kalecisi Altay Bayındır için birçok transfer teklifi aldı. Sarı-lacivertli takım, öbür yandan da Hırvat kaleci Livakovic’i takımına katmak için gayret harcıyor. Hem Altay’ın Avrupa’ya transfer ihtimali hem de Livakovic’in performansı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Altay Bayındır’ın Avrupa’nın rastgele bir liginde oynamasının ona güzel geleceğini düşünüyorum. Altay, farklı bir ülkede, farklı bir antrenörle ve farklı bir ligde kendini geliştirebilir. Altay için çok düzgün bir deneyim olur. Altay, birkaç yıl içerisinde mutlaka çok daha uygun bir kaleci olabilir. Livakovic, çok deneyimli ve uygun bir kaleci. Hırvatistan’la fevkalade bir dünya kupası oynadı. Dinamo Zagreb’te de uzun yıllardır kadro kaptanı ayrıyeten. Bu türlü bir kaleciyi transfer ettiğinizde kusur yapma olasılığınız çok düşüktür.
“BABAM BOSNA SAVAŞINDA VEFAT ETTİ, AİLEME YAPILACAK HAKARETLER BENİM KIRMIZI ÇİZGİMDİR”
SORU-9: Geçtiğimiz dönem Galatasaray’la oynadığınız her iki maçta kırmızı kart görmüş, Muslera ve Icardi ile yaşadığınız olaylar çok konuşulmuştu. Maçtaki olayları nasıl değerlendiriyorsun?
Evet, Galatasaray’la birinci maçımızda kırmızı kart gördüm. O maçta son dakikalarda bir gol yemiştik. O an üzgündüm. İkinci sarıyı yemeden evvel birisi ayağıma basmıştı, yere düştüm ve ikinci sarıyı yedim. Maçtan sonra bana ve aileme ileti yoluyla hakaret edilmeye başlandı. İkinci maçtan 5 gün evvel de bu biçimde hakaret iletileri geldi. Benim babam Bosna savaşında öldü. O yüzden bu mevzular benim için çok hassastı. Bunu kaldıramadım. Kazandığımız maçın öncesinde bana ve aileme hakaret etmeye devam ettiler. Maçtan sonra ekibimizle stadyumda sevindik lakin bu Galatasaray taraftarlarını provoke etmek için değildi. Onlara karşı yaptığım özel bir şey değildi. Bu yalnızca bana ve aileme hakaret edenlere karşı bir yanıttı. Bu futbolda olan bir şeydir. Bazen kaybederseniz sessiz olup kaybettiğinizi kabul edersiniz, kazandığınızda da çıkıp bunu kutlarsınız. Kimsenin hürmet sonlarını aşmaması lazım. Aileme yapılacak hakaretler benim kırmızı çizgimdir. O yüzden bu tepkisi verdim. Kimsenin bunu geçmemesi lazım. Ailemin yarısı Galatasaraylı. Ben neredeyse Galatasaray’a imza atacaktım. Galatasaray’ı aslında seviyorum, onlara karşı rastgele bir kinim yok. Hatta Türkiye’deki favori grubum Galatasaray’dı.
“TÜRKİYE’DE ÇOK HOŞ ATMOSFERLER VAR LAKİN BEŞİKTAŞ TARAFTARI ÇOK TUTKULU VE COŞKULU”
Hangi ekibin stadyum atmosferini ve taraftarlarını beğeniyorsunuz?
Türkiye’de çok hoş atmosferler var. Beşiktaş taraftarını daha çok seviyorum. Çok tutkulu ve coşkulu bir taraftar kümesi. Olağan Fenerbahçe ve Galatasaray’ın atmosferi de bu türlü, çok farklı değil. Maç başladığında tüm taraftarlar coşku içinde. Konyaspor, Adana Demirspor ve Ankaragücü’nün de çok ateşli taraftarları var. Bu dönem da stadyumları dolu görmeyi umut ediyorum. Taraftarların zevk aldığını, herkesin rakibe ve taraftarlarına saygılı davrandığını görmek istiyorum. Rekabet yalnızca alanda olmalı ve şiddet olmamalı. Her vakit Fair-Play içinde olmalıyız.
“RONALDO, BENZEMA ÜZERE OYUNCULARLA BİREBİR SAHAYI PAYLAŞMAK BENİM İÇİN DE FARKLI BİR TECRÜBE OLACAK”
Ronaldo, Benzema, Mahrez üzere yıldızları transfer ederek futbol dünyasında dikkat çeken Suudi Arabistan Ligi’ne transfer oldun. Yıldız oyunculara karşı oynayacaksın. Bir periyodun transfer rekoru kıran ve başarılarla oldu geçmişi olan futbolcularla oynayacak olmak sana neler hissettiriyor?
Önümüzdeki iki dönem Al Khaalej forması giyeceğim. Benim için kolay bir adım değildi. Mesleğimi Konyaspor’da tamamlayacağımı düşünüyordum ancak futbolda bazen hayır diyemeyeceğiniz teklifler oluyor. Bu türlü durumlarda yalnızca kendinizi değil hem ailenizi hem de geleceğinizi düşünmeniz gerekiyor. Suudi Arabistan’da enteresan bir proje var ve birçok büyük oyuncu oraya oynamaya gitti. Benim için de farklı bir tecrübe olacak. Onlarla tıpkı sahayı paylaşacağım için memnunum. Memnun olup düzgün bir vakit geçireceğimi düşünüyorum. Türkiye ile olan kontağım hiçbir vakit bitmeyecek. Mesleğim bittikten sonra büyük ihtimal buralarda olacağım.