İbrahim Kalın ‘barışın anahtarını’ açıkladı… Rusya’dan çarpıcı Türkiye vurgusu
Dünyanın gözü kulağı aylardır Ukrayna’dan gelen haberlerde…
Bir yılı aşkın müddettir devam eden kanlı savaş can almaya devam ediyor.
Rusya’nın Soledar’ı düşürmesi ile yeni bir kademeye giren savaşın son adresi Bakhmut.
Rusya Ukrayna’nın doğudaki ‘son kalesi’ pozisyonundaki Bakhmut’u ele geçirmek için tüm gücü ile saldırırken Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklamaları Moskova ve Kiev’de gündem oldu.
‘Rusya’nın Batı ile muahedesi Ukrayna ihtilafını sona erdirmenin anahtarı’ başlığını atan Russia Today (RT) ‘İbrahim Kalın, devam eden düşmanlıkların Moskova ile Batı ortasındaki daha geniş bir ‘Soğuk Savaş 2.0′ açmazının bir kesimi olduğunu belirtti’ dedi.
Haberde Kalın’ın ‘Bu savaş konumsal kazanımlarla değil, iki global blok ortasında yeni bir güvenlik mutabakatıyla sona erecek’ sözüne yer verildi.
Haberde ‘Kalın savaş yanlısı olduğu argüman edilen aktörlerin isimlerini vermeden, ‘Büyük güçler bu savaşın devam etmesini istiyor’ diye ekledi’ denildi.
TÜRKİYE VURGUSU: ARABULUCU ROLÜ ÜSTLENDİ
Türkiye’nin barış uğraşlarında oynadığı değerli role vurgu yapılan haberde şu tabirlere yer verildi;
‘Rusya ile Batı ortasındaki daha geniş ihtilafın ortasında, Ankara’nın sürmekte olan düşmanlıkların erken periyotlarında Rusya ile Ukrayna ortasındaki barış görüşmelerine konut sahipliği yapmasıyla, Türkiye arabulucu rolünü üstlendi.’
Kalın’ın açıklamalarına geniş yer veren Kyiy Post ise ‘Ukrayna’daki savaşın Ukrayna ile Rusya ortasında bir çatışma değil, Rusya ile Batı ortasında yeni bir Soğuk Savaş olduğunu tez etti’ dedi.
Kalın, Nisan ayında Moskova’yı ziyaret ederek Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin ile bir ortaya geldiğini hatırlatan Ukraynalı gazete ‘Erdoğan’ın temsilcisi, Ukrayna’daki olayları “Kremlin’in kazandığı” yeni bir Soğuk Savaş’a benzetti’ yorumunda bulundu.
‘Kalın, tarafların müzakere istekliliği konusundaki kuşkularını de lisana getirdi’ denilen haberde şu söze yer verildi;
‘Kalın savaşın iki global blok ortasında yeni bir güvenlik muahedesiyle sona ermesi gerektiğini öne sürdü.’