‘Deli Mehmet’in ve maviyle aşk yaşayanların diyarı

Araba seyahatini çok severim. Yazları çoklukla İstanbul’dan yola çıkar, İzmir’de birkaç gün dinlenir, sonra tulum peynirimi alıp Muğla’ya yanlışsız yola devam ederim. Meşhur Sakar Geçidi’ne ulaştığımda içim kıpır kıpır olur. Çabucak Bulutsuzluk Özlemi’nin ‘Güneye Giderken’ müziğini açarım. Tıpkı müziğin sözlerindeki üzere “Solda güneş yükseliyorken” ülkemizin en hoş kıyılarına bir adım daha yaklaşmış olurum. Sakar Geçidi’nin bitimindeki o dörtyol ağzını herkes bilir. Sağda okaliptüs ağaçlarıyla süslü eski Marmaris yolu hala çok hoş. Akçapınar Köyü içindeki bu yola halk ortasında ‘Âşıklar Yolu’ ve ‘Sevgi Yolu’ üzere isimler de verilmiş. Soldaysa son yılların en tanınan seyahat rotalarından Akyaka güzergâhını ve tekrar birebir cins ağaçları görebilirsiniz. Aslında ismine karşın bu yolun ve ağaçların hüzünlü bir kıssası de var. Kısaca bahsetmem gerekirse: Yıl 1938… Âşıklar Yolu’nun olduğu alan aslında bir bataklık. Sivrisinekler Akçapınar Köyü’nü ve bölgeyi mesken tutmuş, bu yüzden de çocuklar sıtma hastalığından ölmeye başlamış. Devrin muhtarı Mehmet Gökovalı da çocuklarından kimilerini kaybetmiş. Devayı Muğla Valisi Recai Güreli’nin yanına gitmekte bulmuş. Bataklığı nasıl kurutacaklarını uygunca araştıran vali, tahlili okaliptüs ağaçlarında bulmuş. Zira bu ağaçlar topraktan günde 300-400 litre su çekiyor. Ülkemizde yetişmediği için Avustralya’dan getirilmesi gerekiyormuş. İşte burada devreye devrin aydınlarından Halikarnas Balıkçısı, yani ünlü roman müellifi Cevat Şakir Kabaağaçlı giriyor. Onun da yardımıyla ağaçlar bir halde köye getirilmiş ve bataklık kurtulmuş. Bugün Akyaka ve etrafının bu kadar tanınan bir tatil rotası olmasında işte bu isimlerin de emeği var.

Akyaka ve civarı Muğla’nın en özel köşelerinden biri. Son yıllarda bu kadar tanınan olmasında kitesurf’ün tesiri yadsınamaz.

Taner Aykurt

7 sefer Türkiye Freestyle Şampiyonu olan Lenovo Kitextreme Okulu’nun kurucu ortağı Taner Aykurt’la görüşüp hem bu sporun inceliklerini hem de ‘Deli Mehmet’ ismiyle bilinen yörenin meşhur rüzgârını konuştuk: “Akyaka her geçen gün daha da beğenilen bir tatil yeri oluyor. Ancak yağmurlar bu sene biraz uzun sürdü. Yağmur yağarken kite yapamıyoruz zira rüzgâr olmuyor. Akyaka’nın rüzgârı termik basınç sonucu, yani sıcaklık artınca ve kara ısınınca oluşuyor. Mecnun Mehmet bölgede çok meşhur lakin bu bizim çok istediğimiz bir rüzgâr değil. Kuzeyden, Sakar Geçidi’nin üzerinden geliyor. Yazın estiğinde çok sıcak oluyor ki bugünlerde onun tesiri altındayız. Mecnun Mehmet yapıtsa okulumuzda kite dersi yapılmıyor. Bu rüzgârın neden bu isimle anıldığına dair bir öykü de var: Mehmet isminde bir balıkçı, arkadaşlarının ikazlarına aldırmadan, rüzgârın kuzeyden estiği bir gün balığa çıkmış ve bir daha geri dönememiş. Ondan sonra bu rüzgâra onun ismini vermişler.”

Aykurt çoklukla Akçapınar Kite Beach’te kite yaptıklarını söylüyor. Ülkemizde bu sporun yapıldığı başka yerlerden biri de Alaçatı. İki bölgenin farkını sorduğumda Aykurt, rüzgâr suratının Akyaka’da daha düşük olduğunu lakin yıl içinde daha fazla gün kite yapabildiklerini anlatıyor.

Azmak Deresi

Akyaka’nın bir öteki tanınan durağı Bayan Azmağı Deresi’ni (Akyaka Azmak Deresi) görmeden de olmaz alışılmış. Benim uğradığım gün derede çoluk çocuk tam bir parti vardı. Beşerler serinlemek için kendilerini suya atmışlardı. Suyun çivi üzere soğuk olduğunu da çabucak belirteyim. Bu hoş görüntüyü izlerken bir anda hava karardı ve ağaçların yaprakları etrafa savrulmaya başladı. İşte o anda anladım ki ismini andığımız Meczup Mehmet çıktı geldi. Kendisine “Çok şad oldum” deyip otomobile yanlışsız kaçmanın en gerçek karar olduğuna karar verdim. Benim dışımda kimse istifini bozmadı.

Küçük bir teklif daha…

Akyaka’ya kadar gitmişken 45 dakika uzaklıktaki Akbük’e de uğramanızı öneririm. Rota biraz Fethiye yoluna benziyor, dağın etrafından dolaşa dolaşa gidiyorsunuz ancak bu türlü bir görüntüye az rastlanır. Otomobil kullananlar gözünü yoldan ayırmasın, yanındaki şanslı şahıslar bu büyülü dünyanın tadını çıkarabilirler. Turkuvaz rengi koyların hangisini seçeceğinizi muhtemelen bilemeyeceksiniz lakin Akbük’e kadar ilerleyin. Sizi sıfır dalgalı, havuz üzere, süper bir koy karşılayacak.

Akyaka Cremeria Milano

Hürriyet Lezzetli Hayat editörümüz Gizem Dinçbaş’la birlikte Akyaka ve civarındaki en beğenilen yerleri derledik:
Bu yazın en tanınan yerlerinden Dane Gökova’da her akşam canlı müzik yahut DJ partisi oluyor.
Lemongrass herkesin sabahları kahve aldığı, akşamları da kokteyller sunan bir yer.

Geyik Sayfiye Cihangir’deki Geyik’in Akyaka şubesi. Tam kokteyl içip ayakta muhabbet etmelik bir ortam.
Yucca’da gün içinde alakart yemek oluyor, akşamları bir açık büfe kuruluyor.

No 22 Riders’ Inn, Akyaka’nın en tanınan aktiflik yerlerinden; kite’çıların uğrak noktası. Fedon, Jabbar üzere isimler sahneye çıkıyor.

Room Kite Mansion Akyaka merkezde bir butik otel. Taco, tapas üzere konsept akşam yemekleri düzenleniyor.
Space Akyaka akşam yemeği için bir öbür alternatif.

Akçapınar’ın en uygun mezelerini Yengeç Restaurant’da yiyebilirsiniz.

Akyaka merkezdeki Rahat Meyhane de tanınan. Şayet canınız pizza çekerse adresiniz Pizza Fellas.
Deli Memet Cafe-Coctail Bar’ın hamburgerleri de hiç kötü değil. Akyaka’da müzik dinleyebileceğiniz yerlerden biri.

Fin Akyaka’nın dekorasyonu çabucak dikkatinizi çekecek. Akşamları DJ müziği eşliğinde partiler düzenleniyor.
Dondurma sevenlere Akyaka Cremeria Milano’yu önerebiliriz.

Orfoz Restaurant

Azmak Deresi’ne hakikat ilerlerseniz oradaki en uygun balıkçılar Orfoz ve Olta restoranları. Sazlıkların ortasında lezzetli deniz mahsulleri ve mezeler sizi bekliyor.