Çinli otomotiv üreticilerinin yıkıcı fiyatlama siyaseti izlediğini belirten OİB Lideri Çelik uyardı: Pazarda rekabet bozulmasın

Elektrikli araçların en kritik bileşeni olan bataryaların hammaddelerini elinde bulunduran Çinliler, düşük fiyat siyasetiyle başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede atağa kalktı. Yüksek kalitede eserleri rakiplerinden çok daha düşük fiyatlarla satışa çıkaran Çinli otomotiv devlerinin pazar hisseleri da süratle arttı. O denli ki, 2022 yılının tamamında Türkiye’de yalnızca 3 bin 456 adet Çinli araba satılırken, Ocak-Ekim 2023’te pazara giren yeni markaların da tesiriyle Çinlilerin araba satışları 43 bin 562 adede ulaştı. Uygun fiyatlı ve kaliteli Çinli arabalar tüketiciler açısından sevindirici formda karşılansa da, hükümetler ve yerli üreticiler, dış ticaret istikrarında ve pazardaki rekabet ortamında oluşabilecek risklere karşı temkinli.

‘FİYATLAR BURADA KALMAZ’

Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz Uludağ Otomotiv Sanayisi İhracatçıları Birliği (OİB) İdare Konseyi Lideri Baran Çelik’in açıklamaları ise epey dikkat cazibeli: “Çinliler ülkenin hazine kaynaklarını dünyada pazar elde etmek için kullanıyor. Çok yüksek sübvansiyonları var. Rekabette rakiplerini zayıflatıp pazardan silinmelerini sağlamak üzere yıkıcı bir yaklaşımları var. Bu, gelecekte haksız rekabete gerçek evrilebilir. Satışa çıkarılan araçların fiyatları muhakkak bir güce ulaştıktan sonra bu düzeylerde kalmayacak. Kısa vadede vatandaş için bir avantaj üzere gözükse de, uzun vadede pazar hissesini elde ettikten sonra haksız rekabetin başladığı günler gelebilir. Bunu engellemenin tek yolu gümrük tarifeleriyle sübvanse edilen gücü kırmak. Bana nazaran, gümrük soruşturmaları noktasında DTÖ’nün sağladığı tüm hakları kullanmalıyız.”

‘ELEKTRİKLİ ARAÇ DENGEYİ BOZDU’

Türkiye’nin en büyük ihracatçı bölümü pozisyonunda bulunan otomotiv bölümü 2015 yılından beri dış ticaret fazlası veriyordu. Fakat, bu yıl iç pazardaki yüksek talebin tesiriyle istikrarlar bozuldu. Kesimin uzun bir ortadan sonra dış ticaret açığı vermeye hazırlandığını belirten Çelik, şöyle devam etti: “Otomotiv sanayisi yılda 30 milyar doların üzerinde ihracat yapıyor. Bu sene 1-2 milyar civarında dış ticaret açığı verebiliriz. Devam eden periyotlarda 3.5-4 milyar dolar açık verme riskimiz de var. En büyük sebep, satışlardaki yerli araba hissesinin düşmesi. Ürettiğimizi iç pazara daha az satmaya başladık. Öteki yandan, üst segmentte ithal ettiğimiz araç sayısı da arttı. Bilhassa elektrikli araçlar dış ticaret istikrarımızı bozuyor. Dış ticarette dengeyi müdafaamız için bizim elektrikli araç üretip ihraç etmemiz gerekiyor.”

Baran Çelik

YENİ YATIRIMLARI NASIL ÇEKERİZ

Yabancı üreticiler tarafından Türkiye’ye 26 yıldır yeni bir otomotiv fabrikası yatırımı yapılmıyor. OİB Lideri Çelik’e nazaran, Türkiye’de yatırım için gerekli tüm altyapı mevcut. Fakat, bilhassa son yıllarda yatırımda rekabet açısından geride kalındı. Çelik, “Enflasyonun neden olduğu rekabet kaybını yaşıyoruz. Fiyatlama alışkanlıkları bozulduğundan ötürü rekabette alan kaybettik. Teşvikler, verimli işgücü, teknolojiye ahenk konusunda çok ilerdeyiz. Gücümüzü geri kazanıp yeni yatırımları çekmemiz gerek ki sanayimizin sürdürülebilir halde pozisyonu koruyalım ve arttıralım” yorumunda bulundu.

İHRACATTA TARİHİ REKOR YOLDA

Türkiye’nin 2023 yılında 35 milyar dolarlık otomotiv ihracatına ulaşabileceğinin altını çizen OİB Lideri Çelik, “2 milyondan fazla kapasitesi, 1.5 milyona yakın üretimi olan Türkiye’nin lokomotif dalıyız. Kapasite kullanım oranlarımız yüzde 75’ler düzeyinde. Dünyanın 13. Avrupa’nın 4. büyük motorlu araç üreticisiyiz. Bilhassa ticari araçlarda Avrupa’da 1. sıradayız. 2022 yılını 31 milyar dolarlık ihracatla kapatmıştık. 2023’ü 35 milyar dolarla kapatacağımızı varsayım ediyoruz. Şu ana kadar yaptığımız en düzgün ihracat olacak. Adet olarak ise maksadımız 1 milyonu geçmek” sözlerini kullandı.