‘Cari açığı önleyen teknoloji transferi’

Yerli ilaç endüstrisinin güçlendirilmesi, ülke siyasetlerinin kıymetli kesimi haline geldi. Türkiye’de de bu manada değerli atılımlar yapılıyor. Gerek yerli sermayenin yaptığı yatırımlar gerekse küresel şirketlerin teknolojilerini getirerek kurduğu tesisler ilaç ekosisteminin güçlenmesi ismine yakından takip ediliyor.

Bu adımlardan biri de geçtiğimiz aylarda Sanofi’den geldi. Sanofi 2022 sonu prestijiyle 43 milyar ’luk cirosu olan 90 ülkeye yayılmış bir şirket. 65 yıldır birebir isimle Türkiye’de faaliyet gösteriyor. O da kendine üretim üssü olarak Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesini seçmiş; buradaki tesiste bin 600 kişiyi istihdam ediyor. 1 milyar doların üzerinde yatırım yapılan fabrika, dünyadaki 69 üretim tesisi içinde birinci üçe giriyor. Burada hem şirketin kendi ilaçları hem de 22 milletlerarası ve mahallî firmanın eserleri üretiliyor.

‘BİYOTEKNOLOJİDE STRATEJİK YATIRIM’

Sanofi Türkiye Ülke Lideri ve Sanofi Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Temel Eserler Lideri Cem Öztürk’ün amaçları büyük. “Bu vazifedeyken Türkiye’de orjinal molekül üretilmesini sağlamak amacındayım” derken, bu emele onu taşıyacak kıymetli bir adımın da ayrıntılarını verdi: “Lüleburgaz tesisi Türkiye ilaç dalı toplam üretiminin yaklaşık yüzde 15’ini tek başına karşılıyor. Bu da demek oluyor ki Türkiye’de üretilen yedi kutu ilaçtan biri Lüleburgaz fabrikasından çıkıyor. Üretimin yüzde 11’ini ortalarında Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya, Brezilya ve Japonya’nın da bulunduğu 49 ülkeye ihraç ediyoruz. Artık yakın vakitte büyük bir teknoloji transferi gerçekleştirdik. Daha evvel ithal edilen bir ilacın üretiminde kullanılan Geomatrix üretim teknolojisini, Türkiye’de üretmeye başladık. Bu teknoloji ilaçta yan etkiyi azaltıyor. Günde bir kere kullanılıyor. Şu anda üroloji alanında bu teknolojiyi kullanıyoruz. Bunun için üç yıl çalıştık. Sonunda başardık. Bu teknoloji dünyada yalnızca sekiz ilaçta kullanılabiliyor. Biz bu teknolojiyi Türkiye’ye getirerek yerli ilaç sanayisine de katkı sağlamış olduk.”

Cem Öztürk’ün bahsettiği yeni teknoloji ile 1 milyon kutu ilaç üretildi. Öztürk, teknoloji transferi sayesinde yılda 6.3 milyon Euro’luk ithalatı önleyeceklerini belirtti.

GİRİŞİMCİLERE TAKVİYE VERİYOR

CEM Öztürk son yıllarda dünyada fark yaratan ilaçların yeni teşebbüslerden çıktığı kanısıyla yeni bir teşebbüsçü dayanak programı başlattıklarını söyledi. PharmUp ismindeki program Sanofi’nin üretim tecrübesini Türkiye’de yeni gelişmekte olan inovasyon ekosistemine sunmayı hedefliyor. 2019 Endeavour işbirliğiyle başlayan PharmUp Girişimcilik Programı ile sıhhat kesimine yönelik tahliller geliştirebilecek her alandan ve bölümden girişimciyi bir ortaya getiriyor.

– Program, her yıl yaklaşık beş start up seçmeyi hedefliyor. Seçilmiş start up’lar hızlandırma programına katılarak hünerlerini ve tahlillerini geliştirmek için workshop ve mentorluk takviyesinden faydalanırken, ilgili iş üniteleri ile bir ortaya gelerek Sanofi ile iş birliği geliştirme ve Paris’te gerçekleştirilen Vivatech’e katılma fırsatı yakalıyor.

– Programa bugüne kadar toplamda 219 teşebbüsçü müracaat yaptı ve 22 teşebbüs dahil oldu.