AB’den YPG çıkışı! Sonunda ilişkiyi gördüler
Türkiye’nin ısrarlı davet ve telkinlerine, ortaya koyduğu kanıtlara karşın PKK ile Suriye’deki uzantısı YPG ortasında bağ kurmamaya ya da bu bağı görmezden gelmeye çalışan AB, sonunda ilişkiyi gördü. Türkiye’ye ait raporda YPG için, “PKK’ya bağlı Halk Muhafaza Birlikleri (YPG)” sözü kullandı. Bu vurgu, bir birinci olması açısından değer taşıyor.
EN İLERİ YORUM
AB Komitesi evvelki raporlarında da terör örgütünün uzantısı YPG’ye yer vermişti. Bununla birlikte şu ana kadar, “Türkiye’nin PKK ile irtibatlı terör örgütü olarak gördüğü” söylemi evraka yansıtılan en ileri söz olmuştu. Bu dolaylı vurgu da çok kullanılmadı ve geçen yılki raporda yalnızca “YPG güçleri” vurgusu yapıldı. Terör örgütü PKK ile uzantısı ortasındaki kontağa direkt atıf yapan bu yılki vurgu değerli bir adım olsa da tanıma manasına gelmiyor. YPG, PKK’nın tersine, AB’nin terör örgütleri listesinde yer almıyor.
BENZER VURGULAR
Rapor, geçen yılki evrakla büyük benzerlikler içeriyor. Bilhassa insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi alanlarındaki vurgular neredeyse birebir. Bu alanlarda genel manada AB’den uzaklaşma vurgusu yapan AB, Türkiye’nin kilit ortak ve aday ülke olmaya devam ettiğinin altını çizdi. Türkiye’nin, AB’nin dış siyasetine ahenginin yüzde 8’den yüzde 10’a yükseldiğini belirten AB, Hamas’a ait telaffuzun ise AB yaklaşımıyla büsbütün çeliştiğini vurguladı. Karşılıklı faydaya dayalı münasebet isteğini yineleyen AB, ortak çıkar alanlarındaki işbirliğinin devam ettiğinin altını çizdi.
GENİŞLEME HAMLESİ
AB Kurulu, Ukrayna ve Moldova’yla üyelik müzakerelerine başlanmasını önerdi. Bosna Hersek için ise birtakım koşulları yerine getirdikten sonra müzakere formülü devreye sokuldu. Gürcistan’a da adaylık statüsü verilmesi teklifinde bulunuldu. Bu, Türkiye terslerinin sıkça kullandığı coğrafya tezinin de büsbütün çökmesi manasına geliyor.
DIŞİŞLERİ’NDEN RAPORA TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı, AB Komisyonu’nun raporuna reaksiyon gösterdi. Bakanlık, Yargı Ve Temel Haklar faslındaki argümanları ‘mesnetsiz’ olarak nitelendirdi ve ‘reddediyoruz’ sözlerini kullanarak, “AB’nin ülkemize karşı haksız ve önyargılı yaklaşımını koruma etmesi, pek çok tehditle karşı karşıya olan kıtamızın geleceği açısından korku vericidir” açıklamasını yaptı. Hamas-İsrail savaşındaki Türkiye’nin tavrına yönelik tenkitlerle ilgili de ‘hukuka ve insancıl prensiplere dayalı siyasetler yalnızca Ukrayna için değil tüm dünyada geçerli olmalıdır’ denildi.